25.3.12


Eskiden tahammül edemiyceğim tipleri kendi zevklerime göre ayırt ederdim. Ne bileyim bi müzik bi film zevki vs. Bana göre tersse o tahammül edemiyceğim kişiydi. Ama 21 yaşına geldiğimde her şey değişti. İnsanları sadece iyiler ve kötüler diye ayırıyorum. Kötülere tahammülüm yok. İsterse dünyanın en güzel şarkısını dinlesin.

25.9.11


Sevdiğim bi kaç insan var. O insanlar uzakta. Ben burdayım. Onlar orda. Annem evde. Şimdi ise burda oturmuş yalnızlıktan filan söz ediyorum ben de işte

24.6.11


Çok mu fazla iyiyim,
çok mu fazla düşünceliyim,
gereksiz mi bu iyiliğim,
kötü biri mi olmalıyım,
peki ya dinlediğim müzikler,
inandığım masallar...

2.6.11

Pencereni açıp bi bak istersen, hayat bazen çok güzel, bazense çok bencil, iğrenç kokuyor.

9.5.11


Günaydın diyorum, öpüyorum yanaklarımdan. Gözlerin hala kapalı. Tüm gücünü açmak için kullanıp; günaydın...
Gülümsüyorum. Gülümsüyosun.
Seni seviyorum. Fısıldıyorsun usulca. Fısıldıyorum.
Seni seviyorum.
-1 aydır her anımda yanımda olan kemiğe hoşçakal hediyesi-

4.5.11

13.3.11



İzlenilen en güzel şeydi, dinlenilen en güzel müzikler. Çizilen en güzel resimler. En güzel kokular, En güzel uykular ve en güzel günaydınlar. Güne uyanışlar, geceyi kucaklayışlar.
En dayanılmaz özlemler...

6.3.11


Kulağında aşk üzerine bir film olmayan filmin müzikleri, önünde daha önce milyon kez basılmış kumlar. Tependeki güneş.

4.3.11

Kimse kimsenin emeğini hiçe saymasın. Herkesin duvarlarında çiçekler açsın.



BLOGUMA DOKUNMA!

23.2.11

Kulaklığım saçlarıma dolaşmıştı. Düğüm olmuştu, dolanmıştı. Acıyodu çözemedikçe. Seninse,kulakların üşüyordu. Beren vardı. Siyah. Canın yanıyor muydu, bilmem ama rüzgara karşı direnmekte zorlandığın besbelliydi.
Sen...
Geldin. Çözdün o karmaşık düğümü. ''Senin canın hiç yanmasın'' dedin. Gülümsedim. Sen iyi ki vardın.
Ben...
Güzel müzikler fısıldadım kulaklarına.
Bereni düzeltip,
''Sen hiç üşüme'' dedim. Gülümsedin.
Sana bir sürü masal yazdım. Çilek çizdi, ben boyadım. Rüzgara karşı direnemeyen kağıtlar yarattık rengarenk. Güzeldi. Masalım bitmişti aslında, 3 nokta bırakmamıştım. Rüzgar aldı yıktı hepsini. Olsun. Ben hep yazarım.
Sen iyi ki varsın. Çok güzelsin, bambaşka...
1. yılımız kutlu olsun. Seni seviyorum.
Portakal.

6.2.11


Bi gün turuncu rengi arabamı ellerimizle ittire ittire Mısır'a gidicez seninle. O girilmemiş odaya girip, ballı papatya çayı içiceğiz orda.

29.1.11


''Niye ağlıyorsun bu kadar'' dedi bugün. Düşünmeden cevap verdim.

25.1.11


Ben küçükken hasta olduğumda annem bana eticin ile gazoz alırdı.

11.1.11

Sana çok güzel şeyler göstereceğim. Yıldızlardan yaptığım kolyeleri, ellerimle topladığım güneşin bütün renklerini. Kuşların seslerini dinliceksin ve huzurun tınısını.

8.1.11


Hareketli olan her şeyi durdurdum, kimseyi konuşturmadım. Duymadım o kuru kalabalığın çığlıklarını, üşümedi hiç ellerim. ''Hoşçakal'' dedim camdan bakarken bana. Gülümsedim. Eve döndüm. Üşüdüm.

5.1.11


Dur şimdi, orda dur. Sadece bak. Yüzüme değil, ellerime bak. Titriyor, üşümüyorum. Hayır. Ama, sen. Sen üşüyorsun. Çok soğuk. Isıt. Yanaklarım kızarsın utancımdan ve sıcaklığından.

3.1.11

Şu an mı..,
Sen, gözlerini o minicik ellerine götürüp ovuşturuyorsun.
Peki ya, yarın?
Yorgunsun.

29.12.10

Hiç bir şey beklemeden birini beklemek gibi kurulan tüm cümleler. Kurulamayan her cümleyse resmen hayal kırıklığı.

27.12.10


Her şeyin güzel olduğu bi yer var. Orada her şey renkli. Şekerler var,güzel. Ve insanlar. İnsanlar gülümser sana. Eylenceli müzikler çalar arkada, herkes resim çizer Gökyüzü bile mavidir. Güneş vardır. Sapsarı ve parlak. Gözünden dökülmez bi damla bile yaş.

22.12.10


Gözümü kamaştırmayı, ışığı vurduğunda, tenimdeki o güzel rengini, bana verdiği olumlu enerjisini, hırkayla gezmeyi ve şehirin rangarek aydınlatılmasını görmeyi. Özlemişim güneş seni. Hep var ol.

20.12.10

Güzel şey seninle bulutlarda yaşamak ve masalın ortasında kötü canavarlar gelmeden mışıl mışıl uyumak.

17.12.10


Hayat, gözündeki değerinde nasılsa öyledir bence. Mesela, ben dünyayı, küçücük avucuma da sığdırırım, gezegene de. Ama bi o kadar da bi çok şeyi içime sığdıramam. Kocaman bi kulenin tepesine çıkıp, bağırmak isterim.

16.12.10

Odanın penceresinden giren ışık ve yarattığı küçük yuvarlaklar. Senin yağtığın gölge oyunları. Ve içine yayılan huzur. İçindeki uyuşukluk. Güzel müzikler. Ve çerçevelenmiş bi kaç resim. Hepsi güzel.

13.12.10


Her yer rengarenk olsun. Her yer gökyüzü olsun. Ve biz o renkli şemsiyelere tutunup bulutlara gidelim.

12.12.10


Günaydın, küçük baloncuklar.
Siz de isterseniz uçabilirsiniz biliyorum, beni içinize hapsedip patlayasıya kadar uçabilirsiniz.

11.12.10

3.12.10


Bugün uyuşuk olasım var, saçlarımı yapmayasım, yüzüme bi şey sürmeyesim, bütün gün aynı şarkıyı dinleyesim.

26.11.10

Bu ara içinde bulunduğum ruh halini 5 madde halinde sıralayabiliriz, bunlar;
durağan
sıkıcı
mutsuz
monoton
renk.

24.11.10

14.11.10


Ergenken bilgisayarıma kaydettiğim şu fotoğraf ne ifade edibilirdi ki bana, şimdi televizyonda görünce çevirdiğim yalın'ın bi kaç duygusal şarkısından ne anlıyordum.
Ne bileyim...

9.11.10


Yolculuklara bayılırım. Nereye gitceğimi ise aslında hiç bilmek istemem. Yönleri sevmem.

1.11.10


Dur dedi,
''gitme''
Dedim ''yorgun görünüyorsun biraz uzan istersen''

28.10.10


Bi kedim olsun. Hep benim olsun.
ve sevgilime şunu diyeyim;
''Ben özlemedim ki seni kedi özledi''

26.10.10

Eskiden ne güzeldi demi, kumdan pastalar yapıp, diz altı çoraplar giyerdik.
Eskiden, dostluklar güzeldi.
Değerliydi.
Yaşlanınca, sallanan sandalyede oturup eski günlerden konuşacağımızı sanırdık.

21.10.10

Şimdi ben burda ders çalışıyodum, dedim ki,
''gidiyim de biraz blog okuyayım'' Okudum. Dedim ki,
''girmişken bişeyler yazayım''
Yazdım. Dedim ki,
''Girmişken güzel bi resim koyayım''
Koydum.
Heh, ne diyoduk.
Renkleri severim.